>
Programı iş’te olduğum için elimden geldiğince dinlemeye ve izlemeye çalıştım. Fakat atladığım yerler de olmadı değil… Alen Markaryan aldığı tribün yasağını bir nebze olsun açıklamış olsa da itiraz edeceği herhangi bir makam olmamasını ve oldu ki makam bulundu neticesinin olumlu olmayacağını dile getirdi. Bu konu da bende aynı görüşteyim kendisi ile… Netice de Beşiktaş Tribünleri “mim”lenmiş artık ne yapsan faydasız kalır.
Mevcut Başkan’a olası yapılabilecek protestolar konuşulurken, artık renkli kulüpler tarafından alay konusu olan “yeter yıldırım demirören” klişesinin söylenmemesini belirtti. Daha sert bir protesto olsun olacaksa da diyerek farklı bir boyut getirildi kongreye 15 gün kala… Ve ben otomatikman Alen abimizin daha önceden belirttiği “engel olamıyoruz protestolara” sözünü aklıma getirdim. Her yere çekilebilecek bir durum çıkıyor ortaya. Ama bu saatten sonra kulübe yürüsen ne fayda, sövsen zaten para etmiyor… Eleştirmek için demiyorum da, daha önce Alen abi bu tür protestolardan yana değildi. Ne değişti açıkçası merak ettim. Belki de irdelenmesi gereken madalyonun bu yüzü değil, oldu ki seçildi Yıldırım Demirören, o zaman olacaklara bir ışık tutmak niteliğinde miydi acaba diye de düşündüm.
Neyse ilerleyen programlar da daha çok bilgi edineceğiz sanırım olası Demirören’in başa gelmesi durumunda. Fakat Allah’tan tek dileğim Demirören seçilmesin!
>Protestolar şarkı söylerek yapilmaz dedi sende forzada değindin buna klübe yürümekte bu saatten sonra olmaz.. inşallah seçilmez tekrar yd. eğer seçilirse seninde dediğin gibi nasıl bi tutum olucak
>Bu saatten sonra üzülerek söylüyorum bizden etkili bir protesto asla çıkmaz. Çıkamaz. Üstü kapalı konuşmalar her zaman tehlikedir.